Karenin Ayrıtı Nedir?
Bazen insanın aklına takılan sorular, sadece matematiksel bir hesaplama olmaktan çıkıp, hayatını saran bir bulmacaya dönüşür. Bir gün, Kayseri’nin sokaklarında dolaşırken kafama takılan bir soru geldi: “Karenin ayrıtı nedir?” Çocukken öğretilen şeyleri ne kadar unutsam da, o an o soru bana çok derin bir şekilde dokundu. Neden mi? Çünkü karenin ayrıtı aslında bir hayat dersi gibiydi. Tıpkı içimdeki duygular gibi; bir kenara koyup göz ardı edemediğim, hayatımın her anına etki eden bir şeydi.
Aniden Karşılaştığım O An
Geçenlerde bir kafede otururken, kafamda dönüp duran düşünceleri bir kenara bırakmaya karar verdim. Etrafımda gürültü, kahve kokusu ve biraz da neşelilik vardı. Kayseri’nin en sevdiğim kafelerinden biriydi burası. Ama o gün içimde garip bir huzursuzluk vardı. Kafede eski bir arkadaşım vardı. Yıllar sonra tesadüfen karşılaştık. Hemen sohbet etmeye başladık. Ancak, ben eski ben değildim. Yani, içimdeki duygular, hiçbir zaman taşınamayacak kadar ağır hâle gelmişti.
Bir ara konuyu geçmişe, okul yıllarına getirdik. “Hatırlıyor musun, matematik dersinde karenin ayrıtını öğrenmiştik?” dedi. O an içimde bir şeyler kıpırdamaya başladı. Bu kadar basit, bu kadar net bir şeyin hayatımda nasıl bu kadar karmaşık hâle geldiğini düşündüm. Karenin ayrıtı nedir? Cevap basit: Kenarlarının uzunluğu, dört eşit parça. Ama işin içine duygular girdiğinde, bir kenarın uzunluğunu bulmak ne kadar kolay olabilir ki? Bazen hayat, matematikteki gibi kesin ölçülerle ilerlemez.
“Karenin Ayrıtı” İçimdeki Duygulara Dönüşüyor
O an, kafede otururken geçmişimle hesaplaşmaya başladım. Evet, karenin ayrıtını öğrendiğimizde her şey çok basitti. Ama her kenarı eşit olan bir şeklin içindeki her açıyı ölçmeye çalışmak, hayatta bu kadar kolay olmuyor. Benim de hayatımda bir kenarın uzunluğunu bulmak gibi bir derdim vardı. Bir şeylerin ölçüsünü bulmaya çalışıyordum. Kendimi bir kenarın başlangıcında, sonunda bir hedef olan bir yolculukta gibi hissediyordum ama ne yazık ki yönümü bulamıyordum. O kadar uzun bir yoldu ki, başlamak ne kadar heyecan verici olsa da, her adımda karşınıza çıkan belirsizlikler moralimi bozuyordu.
Bir süre sonra, karenin ayrıtı hakkında düşündüğüm her şeyin aslında benim duygularımla ilgili olduğunu fark ettim. Duygularım bir karenin kenarları gibiydi, bazen her biri eşit uzunluktaymış gibi hissediyor, bazen de birinin daha uzun olduğunu düşünüp diğerlerinin eksik kaldığını fark ediyordum. “Karenin ayrıtı nedir?” sorusu, bir anlamda, “Benim hayatımın kenarları nerede başlar ve biter?” sorusuna dönüşmüştü.
Geçmişin Ve Geleceğin Yansımaları
O gün kafede geçen sohbetin ardından eve dönerken, içimdeki huzursuzlukla yüzleşmeye karar verdim. Geçmişimle, hatalarım ve hayal kırıklıklarımın bütün kenarlarını tek tek incelemek istedim. Bazen her şeyin düzene girmesi için zamana ihtiyacımız vardır. Karenin her kenarı, aslında aynı doğruluğa sahip olsa da, bazen birinin öne çıkması gerekir. Ve belki de o gün, o sohbet sırasında fark ettiğim şey, benim de hayatımda öne çıkması gereken kenarlarımdı. O kadar çok yönüm vardı ki, birini bulmak o kadar da kolay olmuyordu. Ama bir kenarı belirlemek, belki de hayatta bir adım atmanın ilk aşamasıydı.
Bir hafta sonra o kafeye geri döndüm. Ancak bu sefer yalnızdım. İçimdeki duyguları kabullenmiş, kendime dönmüş ve karenin ayrıtı gibi hayatımda da her şeyin dengede olduğunu kabul etmiştim. O sorunun cevabını bulmuştum aslında. Karenin ayrıtı, sadece bir ölçü değil, hayatımızın her anına dokunan, bazen kısa, bazen uzun olan kenarlardır.
Sonuç: Duyguların Ölçülmesi
O gün öğrendim ki, karenin ayrıtı, aslında bir insanın hayatındaki duygulara benzer. Ne kadar ölçmek istesen de, bazen her şeyin net bir ölçüsü yoktur. Ama yine de, her kenarın, her duygunun bir yeri ve zamanı vardır. Duygularını kaybetmek, belki de o kenarın kaybolmasına benzer. Ancak, her kenar bir bütünün parçasıdır. Ve bir gün o kenarları bir araya getirip, tüm duygularını birleştirerek hayatını daha anlamlı kılabilirsin.
Kayseri sokaklarında, o gün kafedeki arkadaşımın söyledikleriyle bir kez daha düşündüm: “Karenin ayrıtı nedir?” Belki de hayat, tam olarak bir şekil gibi değildir. Ama önemli olan her kenarı kabul edebilmek ve onlara eşit değer verebilmektir.